Persephone

Yarim kalan bir hikayeyiz artik seninle
Ayri yollara yürüyoruz
Hayat bu...
Serseri bir rüzgar gibi estin sen simdi uzaklara
Ben gögsümde solgun bir gülle yasarim yillarca
Yasamaksa bu!
Ayri aksamlara yatip
Ayri sabahlara uyaniriz bundan sonra
Hatalari ask sanip
Baska tenlerde avunuruz bosuna
Ve gizli gizli yaralaniriz
Sunu bil ki daima
Ben, en güzel yeri hatirana saklarim
Talan olmus gönül bahçemde
Saçlarimda tel tel hüzünlerle
Gözlerimde azalan güneslerle
Ben hep seni beklerim bu sehirde
Bir gün dönersin diye

Kendine iyi bak ey sevgili!

Kendine iyi bak en sevgili!

of.

Baştan başlayayım.

Üç sene önce bu zamanlardan...

Ben yine mükemmel hayatın hayallerini kurup, üç-beş saçma girişim sonucunda tercih etmek zorunda kaldığım, paradan çok deneyim olsun diye başladığım işlerden birinde çalışmaktaydım. Güzel ve zamanında açan güneşi, gerekli ama beni hüzünlendiren yağmuruyla gelen bir bahar mevsimiydi vakitler. Ne hoş.

Zaman, o yıllarda farkına varamadığım şekilde yavaş akıyordu. Ve ben on yıl sonra nasıl biri olacağımı merak etmekle oyalanıyordum. Yine öyle yağmurlu bir günün akşamında çıktın karşıma.

Ve işte koskoca üç yıl geçti aradan.

Ama çıkmıyorsun işte aklımdan..